|
Parasızlık
Sonia'yı doğru yola getirdi. O, matematikçi olarak doğmuştu.
Bir ördeğin sudan vazgeçemeyeceği kadar, o da matematikten
vazgeçemezdi. 1880 yılında Sonia otuz yaşındaydı. Yeniden
bilgi almak için Weierstrass'a mektup yazdı. Fakat, cevabını
beklemeden Moskova'dan acele hareket etti. Yolculuğu süresince
Weierstrass'ı düşündü ve ne kadar hata yaptığını anladı.
Eğer cevabı almış olsaydı, belki olduğu yerde kalmak zorunda
kalırdı. Sonia, sarsılmış bir halde ve beklenmedik bir zaman
Weierstrass'a gözükünce, sıkıntılarından kurtulması için
Weierstrass ona tüm bir gününü verdi. Öğrencisi ile yeniden
üç ay beraber çalıştılar. Sonia üç ay sonra Moskova'ya döndüğünde,
kendini matematiğe öyle bir ateş ve istekle verdi ki, ne eğlence
düşkünü dostları ve ne de o budala asalakları onu tanıyabildi.
Çünkü, Weierstrass onu bu gelişinde fazla azarlamış
olabilir. Sonia, Weierstrass'ın önerisi üzerine saydam bir
ortamda ışığın yayılması problemini ele aldı.
1882 yılındaki
mektuplaşmalar iki türdeydi. Bunların bir kısmı tamamen
matematiğe aitti. Diğerleri de, Sonia'nın kocası ile
ilgiliydi. Kocası onun zihni yeteneklerini gerektiği kadar
takdir etmediğinden, birbirleri için yaratılmış olmadıklarını
bildiren açık düşüncelerdir. Mektupların matematik tarafı,
Weierstrass'ın yeni yetişen genç Poincare'ye aittir.
Sonia'nın
aile problemi, kocasının 1883 yılının mart ayında birden ölümüyle,
kendiliğinden kayboldu. Sonia O sırada Paris'te bulunuyordu.
Kocası da Moskova'daydı. Bu, Sonia için bir darbe oldu. Odasına
kapandı, yemek yemedi ve beşinci günü kendisini kaybetti ve
komaya girdi. Altıncı günü kendine geldi. Kağıt kalem istedi
ve sayfaları matematik formülleriyle doldurdu. Sonbaharda
tamamen iyileşti ve Odesa'da toplanan ilmi bir kongrede bulundu.
Sonia,
ilmin çok az yetiştirdiği büyük adam ve ilim adamlarını
kurtaran Mittag-Leffler'in çabalarıyla kendine yaraşır bir iş
buldu. 1884 yılı sonbaharında Stockholm Üniversitesine profesör
olarak atandı. Bu üniversitede çok parlak dersler verdi. Bir süre
sonra, İtalyan matematikçisi Vito Volterra, Sonia'nın saydam
ortamlarda ışığın yayılmasına ait bir çalışmasında
ciddi bir yanlışlık buldu. Bu olay Sonia'yı çok sarstı.
Resmi görevlerinin dışında çok az zaman bulan koca
Weierstrass'ın da gözünden kaçmıştı. Weierstrass bu sırada
yetmiş yaşındaydı. Fakat, zekası tam olarak yerinde ve çok
iyi çalışıyordu. Aslında bu başarısızlık, Weierstrass'a
da ağır gelmişti. Sonia'nın bu şekilde hırpalanmasına o da
çok üzüldü. Bu olayı unutturacak bir çalışmanın Sonia
tarafından yapılması artık bir gurur konusu olmuştu. En azından
bunu içinden duyuyordu.
Weierstrass'ın yetmişinci yaş gününe eski ve yeni tüm öğrencileri
geldi. Genel olarak toplu derslere on yıldır çıkamıyordu. Bu
on yıl süresince pek az sayıda öğrenciye evinde ders
veriyordu. Dersini dinleyenler onu yorgun görünce, matematik üzerine
konuşmaktan kaçıyorlar ve değişik konu buluyorlardı. En çok
zevk duyduğu konu, öğrencilik yıllarının hatırlatılması
ve öğrencilik anılarıydı. Bundan çok hoşlanırdı. Öğrencileri
de bu konuyu bildikleri için, öğretmenleri yorulunca hemen bu
konuyu açarlar ve ona öğrencilik yıllarında yaptıklarını
anlattırarak yeniden gençleştirirlerdi. Düellolar, eskrimler
ve içtiği Alman birası alemlerini zevkle anlatırdı. Aile dramını
ve daha sonra toplumdan kaçıp tek başına yaşadığı acıklı
yıllarını anlata anlata bitiremezdi.
Weierstrass'ın sekseninci yaş gününde büyük bir kutlama töreni
düzenlendi. Dünyanın her yerinden ünlüler geldi. Weierstrass
artık Alman halkının milli bir kahramanı olmuş ve bu milli sınırları
da aşarak evrenselleşmiş bir ilim adamı olmuştur. Fakat,
Weierstrass'ın içindeki burukluk yine Sonia oluyordu. Son yıllarda
bu endişesi de geçti. Çünkü, en değerli ve kıymetli öğrencisinin
beğenilen üstün niteliklerinin resmen tanınmış olmasının
haberini alıyordu.
|
|
|
|